Gündem

Şadi Özdemir projelerini açıkladı

Esmanur GÜLBAHAR/Sergen DURAK/HERKES DUYSUN

BURSA (İGFA) –Toplantı, Crowne Plaza’da gerçekleşti.

Proje tanıtım toplantısına; Milletvekilleri, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin ve CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey katılım sağladı.

NİLÜFER, BURSANIN EN YAŞANABİLİR KENTİ


Nilüfer ilçesinin Bursa’nın en yaşanabilir kenti olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, “Nilüfer’de doğmuş, Nilüfer’i bilen biri olarak Nilüfer gerçekten gülümsüyor. Nilüfer, Türkiye’nin önemli kentlerindendir. Hatırası olan kenttir. Bir süredir sahadayız. Sahada gördüğümüz şey, Nilüferlilerin gülümsemesidir. Bunu kahkahaya çevireceğiz.” şeklinde konuştu.

Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Nilüfer’i gülümsetmek konusunda gayret gösteren herkese teşekkür etti.


BOZBEY: BURSA VE NİLÜFERLİLERİ GÜLÜMSETECEĞİZ

Artık Bursalıların gülümseyeceğini vurgulayan CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “100 güldüren projeleri izleyeceğiz. Bu projelerin yapımında hepimiz ona destek olacağız. Hep beraber Nilüfer ve Bursalıları gülümseteceğiz.” dedi.

ŞADİ ÖZDEMİR’DEN 100 GÜLDÜREN PROJELER


Nilüfer ilçesi ile ilgili projelerini açıklayan CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, 8 adet organize sanayi bölgesinin, özel okulların tamamının ve özel hastanelerin bir çoğunun Nilüfer’de olması sebebiyle nüfusun artığını ve bu nüfus artışınında beraberinde birçok sorun getirdiğini belirtti.

Özdemir, “Sayın Bozbey’den projelerimize destek olacağına dair sözü aldık. Nilüferin köyden kente dönüşünün aşamalarını takip etmiş olduk. 99’dan sonra markalaşma sürecini yakından izledik. Mustafa Bozbey ve Turgay Erdem bu sürecin kahramanlarıdır. Çıta çok yukarı çıktı. Herkes gelişmekte olan bu kentte yaşamak istiyor. 8 adet organize sanayi bölgesi var. Üretim olan yerde istihdam vardır. Bu istihdam ise burada yaşamak isteyen kişi sayısını artırıyor. Bütün özel okullar burada. Özel hastanelerin birçoğu buradadır.” diyerek konuşmasına başladı.

DİJİTAL GÖÇEBELER NİLÜFER’E

Dijital becerileri artırmak, veri güvenliğini sağlamak ve vatandaşların dijital hizmetlere erişimini kolaylaştırmak da bizim görevimiz’ diyen Özdemir, “Nilüfer’in, geleneksel iş modellerini/yerleşik hayatı reddederek zamandan ve mekândan bağımsız hareket eden dijital göçebeler için cazip bir destinasyon olmasına yönelik projeler ve mekanlar tasarlayacağız.
Gençlerimize hem köyde doğal ve temiz bir ortamda çalışma fırsatı yaratacak hem de köy yaşamını zenginleştirerek, dijitalleşmeyle köylerimizin tanıtımını ve dünyaya açılımını sağlayacağız.” şeklinde konuştu.

DİJİTAL BECERİ ATÖLYESİ

Özdemir, her şeyin arkasında yazılım olduğunu ve Nilüfer’in gençlerinin oraya yönelmesi gerektiğini söyleyerek, birçok gencin Bilim ve Yapay Zeka Merkezleri, Dijital Beceri Atölyeleri, Dijital Sanat ve Meslek Eğitimlerden faydalanacağını belirtti.

DİRENÇLİ KENT NİLÜFER

Kentsel dönüşüm konusunun çok tartışıldığının altını çizen Şadi Özdemir, depreme, afete, krize direnen bir Nilüfer istediklerini söyledi. Özdemir, parsel bazlı kentsel dönüşüm işi felakete doğru gittiğini vurgulayarak, “Bu felaketin en net örneği Ataevler’dir. Nüfus artıyor. Her evde 2 otoparka ihtiyaç var. Yeşil alanlar üç’te bir’e düşüyor. İhsaniye bölgesi ile Ataevler bölgesinde iyileştirmeler yapılabilir. En azından ada bazlı dönüşüm olabilir. Bütüncül yapmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

DEPREM LOJİSTİK MERKEZİ VE DEPREM PARKLARI

Deprem lojistik merkezi ve deprem parkları projelerinden bahseden CHP Nilüfer Belediye Başkan adayı Şadi Özdemir, “Ne yazık ki deprem ülkemizin çok acı bir gerçeği. Depreme karşı da hazırlıklarımızı tamamlamak zorundayız. Bu alanda bilim insanları ile birlikte çalışacağız. Ve deprem yarın olacakmış gibi hazırlık yapacağız. Depremi engelleme olanağımız yok. Ancak olası bir depremde can ve mal kaybını önlemek için tedbir alma şansımız var. Bu tedbirleri ivedilikle alacağız. Deprem yarın olacakmış gibi depreme dayanıklı malzemelerin depolanacağı özel bir lojistik merkezi kuracağız. Ekipmanlarımızı hazır tutarak, şehrimizi depreme karşı güçlü kılmak için çalışacağız. Ayrıca Deprem Parkları projemiz var. Altyapı çalışmalarından yenilenebilir enerji sistemlerine kadar bir dizi önlem alarak, deprem anında güvenli ve sürdürülebilir alanlar oluşturmayı planlıyoruz.
Herkesin dilinde bir kentsel dönüşüm projesidir gidiyor. Bunların çoğu ne yazık ki rantı yüksek bölgelerde gerçekleştiğinden rantsal dönüşüm denen yapı projeleri. Ama biz örnek bir kentsel dönüşüm projesine imza atmak istiyoruz. Eski ve riskli binaları modern ve enerji verimli konutlarla değiştirecek, yeşil alanları artırarak çevreye duyarlı yapılar oluşturacağız.” dedi.

ORTAK VİCDANA İNANIP, DAYANIŞMAYI BÜYÜTEN NİLÜFER

Kadınları, çocukları ve engellileri yaşamın içinde tutacaklarını vurgulayan Özdemir, personel alımında kadınların ön planda olacağını söyledi. Şadi Özdemir, “Bu şehirde yaşayan herkesin hayatıyla ilgilenen bir yerel yönetim için adayım. Toplumun her kesiminin ihtiyaçlarının dikkate alındığı bir yönetim anlayışı için buradayım. Yerel yönetimdeki görevimiz, sadece şehrimizi yönetmek değil, aynı zamanda toplumumuzun dayanışmasını güçlendirmektir. Nilüfer’in daha güçlü, birbirine bağlı ve eşit bir şekilde gelişmesine katkı sağlamak için dayanışmacı bir anlayışla kadınlarla, gençlerle ve bütün yurttaşlarımızla ortak bir çabanın içinde olacağız. Bu amaçla Kadınlar İçin, Kadınlarla Beraber pek çok projeyi hayata geçireceğiz. Bunların başında mesleki eğitim ve istihdam artırıcı destek programları gerçekleştireceğiz.
– Kadın kooperatifleri,
-Kadınlara özel sağlık taramaları,
-Şiddetle mücadele projeleri,
-Dijital okur yazarlık eğitimleri
ve -Sosyalleşmelerini olanak sağlayan merkezlerle birlikte kadınlar toplumsal değişimde hak ettikleri öncü rolü kazanacaklar.” dedi.

GÜNDÜZ ÇOCUK BAKIMEVLERİ VE SOSYAL YAŞAM MERKEZLERİ PROJELERİ

Beş yılda beş mahallede kurulacak olan Gündüz Çocuk Bakımevileriyle ailelere güvenli, erişilebilir çözümler sunacaklarını kaydeden Özdemir, “Çocukların eğitim, bakım ve gelişimsel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla mahalledeki topluluk bağlantısını güçlendirecek, aileler arasında dayanışmayı ve iletişimi artıracak, her çocuğun özel ihtiyaçlarına daha kolay ve etkili bir şekilde yanıt verecek merkezlerin sayısını arttıracağız. Ayrıca bu bakımevleri evde çalışan kadınların kendilerine zaman ayırma ihtiyacı duyduğu saatlerde onlar için de çocuklarını bırakacakları güvenli adresler olacak. Toplumsal dayanışmayı güçlendirerek Nilüferlilerin yeni beceriler geliştireceği Sosyal Yaşam Merkezleri açacağız. İçinde ailelerin çocuklarını gönül rahatlığıyla bırakacakları, ders çalışma ve atölye alanları olan, yemyeşil çocuk oyun parkı, koşu parkı, mahalle bostanıyla, pek çok işleve aynı anda cevap verecek merkezleri Demirci, Üçevler, İrfaniye gibi Nilüfer’in gelişen mahallelerinde hayata geçireceğiz.dedi.

NİLÜFER’DE SOKAK HAYVANLARI KONTROL ALTINDA

Sokak hayvanlarının refahı için Bursa Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ve meslek odalarıyla yeni işbirlikleri oluşturacaklarını belirten Özdemir şu ifadeleri kullandı: “Sokak hayvanı kısırlaştırma sayısını artıracak ve sivil toplum örgütleriyle birlikte kısırlaştırma kampanyaları düzenleyerek sokak hayvanlarının popülasyonunu kontrol altında tutacağız. Sokak hayvanlarının barınma ve bakımı için doğal yaşam alanlarını genişleteceğiz. Düzenli sağlık kontrolleri ile bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önleyeceğiz. Sokak hayvanlarına yönelik meslek odaları ile evlat edindirme kampanyaları yürüteceğiz. Mama üretim tesisi kurarak hayvanseverlerin uygun fiyata mama temin etmesini sağlayacağız.”

TOHUMUNA, TOPRAĞINA SAHİP ÇIKAN NİLÜFER

Tohumuna, toprağına sahip çıkan Nilüfer geleceğine de sahip çıkmış olur.’ diyen CHP Nilüfer Belediye başkan adayı Şadi Özdemir, yapılan işleri koruyup üstüne yenilerini koyacağını söyledi. Özdemir bu kapsamda yapılacak projelerin, Başköy Soğuk Hava Deposu, Örnekköy projesi, Kayapa Karavan Parkı ve Kızılcıklı’da 27 bin metrekarelik ticari alanda bölgenin gelişimine katkı sağlayacak bir cazibe merkezi olduğunu söyledi.

Özdemir, “İklim krizinin ardından dünyayı bekleyen en büyük tehlikenin gıda krizidir. Özellikle köylerde gençlerin tarımla, toprakla uğraşmak yerine kente göç edip orada daha rahat çalışma olanakları bulması, köylerde kalan yaşlı nüfusun artık tarımla uğraşacak enerjiye sahip olmaması, mazot, sertifikalı tohum, tarım ilacı, gübre gibi girdi maliyetlerinin astronomik artışı tarımsal üretimi neredeyse bitme noktasına getirdi. Böylece anavatanı Anadolu toprakları olan mercimeği Kanada’dan ithal eder duruma geldik. Sevindiren şey bu konudaki farkındalığın ve bilincin artmaya başlamış olması. İnsanlar tekrar baba toprağı köylerine dönüp tarımla uğraşmaya başlıyor. Gıda krizinden en az etkilenmenin yolu suya, toprağa ve tohuma sahip çıkmak. Sağ olsun önceki başkanlarımız bu konuda oldukça fazla yol almışlar. Bir kez daha kendilerine teşekkür ediyorum. Çin boşuna mı Afrika kıtasında muazzam tarımsal yatırımlar yapıyor. Tohumuna, toprağına sahip çıkan Nilüfer geleceğine de sahip çıkmış olur. Biz de göreve geldiğimizde yapılan işleri koruyup üstüne yenilerini koyacağız. Bu yenilerden ilki Kırsal Tarım Envanteri. Bölgedeki tarımsal faaliyetleri sistematik olarak kaydedeceğiz. Böylelikle kaynak yönetimi, tarımsal planlama, risk yönetimi ve pazarlama konularında bilimsel veriler ışığında çalışmaları yöneteceğiz. Tarımsal faaliyetlerde veri analizi, sensör teknolojileri, yapay zeka, internet bağlantılı cihazlar ve diğer ileri teknolojilerin kullanımıyla tarımın daha verimli, sürdürülebilir ve karlı hale getirilmesini amaçlayan akıllı tarım uygulamalarımız da olacak.Nilüferli çiftçilerin ürünlerini hasat ettikten sonra uzun süre saklayabilmelerini ve pazarlama olanaklarını artırmayı amaçlayan modern teknolojilerle donatılmış Başköy Soğuk Hava Deposu’nu hayata geçireceğiz.

Örnek Köy projemiz de bizi heyecanlandıran projelerden bir tanesi. Geleneksel köy dokusu ve mimarisini koruyarak iyileştirmeler gerçekleştirerek kırsal kalkınmayı destekleyecek ve yerel toplulukları güçlendireceğiz. Kırsalı kalkındırırken kırsal turizmi de göz ardı etmeyeceğiz elbette. Gölyazı ve Misi gibi turizm potansiyeli yüksek alanlarda kentlilerin kırsal yaşamı deneyimleyeceği projeleri hayata geçireceğiz.Bir diğer turizm projemiz de Kayapa Karavan Parkı. Doğanın içinde ve eşsiz manzarasıyla, Kayapa baraj göletinin yanında karavanları ile insanların etkinlik ve kamp yapabilmeleri için altyapı ve güvenlik ihtiyaçları karşılanmış bir karavan parkı hayata geçireceğiz. Kızılcıklı’da 27 bin metrekarelik ticari alanda bölgenin gelişimine katkı sağlayacak bir cazibe merkezi planlıyoruz. Tıpkı Podyum Park gibi.” dedi.

YAŞATTIĞI ÇEVRESİYLE NEFES ALAN NİLÜFER

‘Biz bugün sahip olduğumuz doğayı, atalarımızdan miras almadığımızı, torunlarımızın emaneti olduğunu biliyoruz ve bu emaneti koruyarak gelecek nesillere devredeceğiz.’ diyerek projelerini açıklamaya devam eden Özdemir, “Bu kenti yönetmeye aday olurken sorumluluk duyduklarımız sadece Nilüfer’de yaşayan insanlar değildi. Nilüfer’in suyundan, toprağına, deresinden, taşına, ovasından, kuşuna kadar tüm doğal çevreye karşı büyük sorumluluklarımız var. Şeyh Edebali demiş ya, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diye. İnsanı yaşatabilmek için nefes alabilmemiz gerek. Biz de çevremizi yaşatırsak nefes alabileceğimizin bilincindeyiz. Aday olduktan sonra tüm Nilüfer’i karış karış gezmeye başladım. Herkese dokunmaya çalıştım. Ama çoğunlukla bir dokundum bin ah işittim. Kiminle konuşsam sanayileşme ve yapılaşmanın doğal çevreyi kirlettiğini ve yeşil alanları azalttığından şikayet etti. Sanayiye ve gelişmeye karşı değiliz elbette. Ancak insanlar daha çok yeşil alan istiyor, temiz hava istiyor, doğal güzelliklerin korunma altına alınmasını istiyor. Artık uygarlık anlayışı çevrenizi ne kadar koruyabildiğinizle, doğaya ne kadar az zarar verdiğinizle ölçülüyor. Biz bugün sahip olduğumuz doğayı, atalarımızdan miras almadığımızı, torunlarımızın emaneti olduğunu biliyoruz ve bu emaneti koruyarak gelecek nesillere devredeceğiz. Çevreye en çok zarar veren malzeme elbette plastiktir. Yapmayı planladığımız Geri Dönüşüm ve Plastik Üretim Projesiyle plastik atıktan hammadde üreterek, kaynakları daha etkili bir şekilde kullanacağız. Kentli insanın en büyük problemi topraktan ve doğadan uzaklaşmasıdır. 30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde kent insanının toprakla buluşabileceği, bostanlarda ekolojik üretim yapabileceği bir Ekolojik Köy planlıyoruz. Yine aynı bölgede hem doğal yaşamı koruyacağımız hem de kentin doğayla buluşacağı bir kent parkı yapacağız.
Yine Yeşil Koridorlar projemizle Nilüfer’i doğayla iç içe hale getirerek biyolojik çeşitliliği artıracağız.

-Enerji tasarruflu,
-Çevre dostu yeşil bina uygulamalarıyla,
-Kent insanının bir araya geleceği yeşil buluşma mekanlarıyla,
-Çocuklara yönelik okul bostanları ve
-Yeşil oyun parklarıyla Nilüfer’de gri rengini azaltacak, yeşil ve mavi renklerini çoğaltacağız.

Ülkemizi son zamanlarda en çok mutlu eden şey, bir leylekle yaşlı bir balıkçının dostluğu. Yani Yaren Leylek ve Adem Amca. Yaren geçenlerde uzun göç yolculuğundan döndü ve Adam Amca’nın kayığına kondu. Bu dünyanın en güzel dostluğu 13. yaşına girdi. Uluabat Gölü kenarındaki Fadıllı Mahallesi’nde leyleklerin yaşam alanlarını iyileştirmek için çalışmalar yapacağız.” şeklinde konuştu.

KENT HAKKI İÇİN SÖZ HAKKINI SAVUNAN NİLÜFER


Karar alma süreçlerinde vatandaşları dahil etmek ve onların fikirlerini, endişelerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hizmetleri geliştirmenin birinci önceliklerinden olduğunu ifade eden CHP Nilüfer Belediye başkan adayı Şadi Özdemir,” Halk meclisleri, Mahalle toplantıları, Akademik kurul, Çevrimiçi platformlar, Kadın, çocuk ve gençlik buluşmaları ve Dijital anketler gibi araçlarla Nilüferlilerin geri bildirimlerini toplayarak Nilüferi ortak akıl ile yöneteceğiz. Nilüferlilerin eşit bir şekilde temsil edilmesini sağlamak için engelli bireyler, yaşlılar ve diğer dezavantajlı grupların karar alma süreçlerine dahil olacağı mekanizmaları yaratacağız. Daha şeffaf, daha hesap verebilir ve daha kapsayıcı bir Nilüferi sivil toplum ile el ele inşa edeceğiz.” dedi.

KÜLTÜRÜN BAŞKENTİ NİLÜFER

Nilüfer’in her zaman kültür alanında ürettiği hizmetlerle bir yerel yönetimin gücünü aşan kitlesellikte buluşmalara sahne olduğununun altını çizen Özdemir, “Nilüfer’i yeni kültür mekanları, çağının ilerisinde açılacak müzeleri, kapsayıcı projeleri ile evrensel bir boyuta taşıyacağız. Nilüferi daha zengin, daha canlı bir yer haline getirmek için kültürün gücünden yararlanmaya devam edeceğiz. Birçok kültür-sanat etkinliğine sahne olan Balat Atatürk Kent Ormanı’nda yapacağımız yeni çalışmaların başında, sanatsal ifadeyi doğal çevreyle birleştireceğimiz Balat Açık Hava Tiyatrosu gelmekte. Ayrıca düzenlediği sergilerle modern sanat alanında çıtası çok yüksek olan Nilüfer’e bir Modern Sanat Müzesi kazandırmanın vakti geldiğini düşünüyoruz. Bu kentin en önemli kültürel değerlerinden olan Nilüfer Kent Tiyatrosu’nu yeni başarılara imza atacağı, çok fonksiyonlu yeni binasın Görükle Mahallesi’ne inşa edeceğiz. Yeni binamız katlanabilir koltuklarda ve ayakta izleme olanağına sahip konser, tiyatro, bale, opera gibi sanatsal etkinliklere ve Nilüfer Belediyesi Tiyatro Müdürlüğü’ne ev sahipliği yapacak. Ayrıca, gençlik tiyatrosu, atölyeler, kafeterya, kulisler, ofisler ve eğitim salonları da yer alacak.” şeklinde konuştu.

SONSUZ MERAKINI ÖĞRENEREK DOYURAN NİLÜFER

Nilüfer’i her yaştan her kesimden yurttaşın katılabileceği teknolojiden tarıma, yabancı dil eğitiminden meslek edinmeye uzanan çok geniş bir yelpazede sürekli öğrenme ağları ile saracaklarını belirten Şadi Özdemir, “Engelli öğrenciler, düşük gelirli aileler ve dezavantajlı gruplar başta olmak üzere tüm Nilüferlilerin eğitime eşit erişimi için çaba göstereceğiz. Kentimizde hiç bulunmayan bir projeyi de bu dönemde Nilüfer’e kazandıracağız. Bebekler ve küçük çocuklar için özel olarak tasarlanmış kütüphaneyi onların dil gelişimini desteklemek, okuma alışkanlığı kazandırmak ve eğitimlerine erken yaşlarda başlamalarını teşvik etmek amacıyla hayata geçireceğiz. Tasarım diliyle bebeklerin merak duyularını harekete geçirecek olan bu kütüphane, sesli ve dayanıklı kitaplar, büyük resimler ve dikkat çekici desenleriyle onların dokunma ve inceleme alışkanlığı geliştirmelerine yardımcı olacağız.” dedi.

SPORUN ENERJİSİYLE HAREKETLENEN NİLÜFER

Nilüferin sosyal, kültürel, sanatsal, ekonomik, tarımsal açıdan çok hareketli bir bölge olduğunu belirten Özdemir, “Belki de her gün başka ilçelerden, bölgelerden binlerce insanı buraya çeken bu hareket. Nilüfer’i hareketlendiren en önemli unsur ise spor. Spor Nilüferlinin vazgeçilmezi. Yürüyecek, koşacak, bisiklete binecek. Sporun enerjisiyle hareketlenen Nilüfer’i daha da hareketlendirmeye, nabzını yükseltmeye kararlıyız. Sayısı giderek artan koşu topluluklarının, her seviyede atletin yararlanabileceği açık atletizm pistleri yapacağız. Bisiklet sürücülerinin güvenli bir şekilde yolculuk etmelerini önemsiyoruz. Bisiklet yolları alanında Nilüfer ülkede öncü bir belediyedir. Biz bu geleneği daha iyi noktalara taşımak için özel bisiklet yolları ve şeritlerle bisiklet kullanımını teşvik edeceğiz.
Bisiklet sadece kentte binilmiyor. Kırsal turizmi canlandırmak ve doğal güzelliklerimizi tanıtmak için kırsal alanda dağ bisikleti yarışları düzenleyeceğiz. Paten pisti, squash ve kaykay pistleri, mahalle yüzme havuzları yeni dönemde Nilüferlileri bekleyen güzel işler olacak.
-Üçevler Mahallesi’ndeki mevcut spor tesislerine yapılacak tenis kortları ve sosyal tesislerle,
-Kurtuluş Mahallesi’ne yapılacak 12 bin 150 metrekare alanda yapacağımız Balkan Spor ve Kültür Merkezi,
hem sportif hem sosyal anlamda Nilüferlileri çok mutlu edecek.

Elbette dezavantajlı insanlarımızı da unutmadık. Onların spordan uzak kalmaması için özel spor eğitim programları düzenleyeceğiz. Gençler dijitale meraklı, haliyle sporun da elektronik olanına meraklılar. Hiç hareket etmeden yapılıyor bu spor. Yani E-spor. Bu işin turnuvaları, federasyonları falan var. Video oyunları üzerine oyuncuların bir araya gelip antrenman yapacakları, turnuvalara katılacakları ve diğer e-spor topluluklarıyla etkileşimde bulunacakları bir e-spor merkezi açmayı planlıyoruz. Elektronik ya da bildiğimiz anlamda spor, ağırlığını ve olanaklarını daha da artırarak var olmayı sürdürecek Nilüfer’de.” dedi.

KENDİ DE GENÇ OLDUĞU İÇİN GENÇLERİ ÇOK SEVEN NİLÜFER

‘Gençlerin potansiyelini keşfetmeleri ve gelişmeleri için gerekli olanakları sağlamak, benim için bir önceliktir.’ diyerek gençler için projelerini açıklayan Şadi Özdemir, “Sanatta, sporda ya da farklı alanlarda yeteneklerini keşfedebilecekleri merkezler oluşturacağız. Hızla gelişen teknoloji ışığında gençlerin dijital becerilerini geliştirecek sanal gerçeklik destekli öğrenmeler, yazılım ve kodlama maratonları gibi yenilikçi yaklaşımlarla örnek ve yeni nesil gençlik merkezlerini hayata geçireceğiz. Üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarına karşı güvenli, konforlu konaklama imkanı sunacağız. Yemekhanesi, öğrenme merkezleri, spor salonları, etkinlik odalarıyla sosyal bağlar kurmalarını ve akademik başarılarını desteklemelerini amaçladığımız bu yurtların ilkini Ertuğrul Mahallesi’nde hayata geçireceğiz. Üniversite lokantası, gezgin kahveci gibi projelerle sağlıklı gıdaya, uygun ücretlerle ulaşmalarını sağlayacağız. Yazılım kampları, Gençlik buluşmaları, Fikir maratonları, Deneyim evi gibi pek çok sosyal proje ile gençlerin hayata daha donanımlı ve güçlü bir şekilde hazırlayacağız.” şeklinde konuştu.

CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir, “Esas olan halkın yararıdır, ortak akılla birlikte karar vereceğiz. Uzmanlarla birim oluşturacağız. Ortak akılla bu kenti yöneteceğiz. Sabırla beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.